Merhaba sevgili
okurlarım,
Geçenlerde bir dersim
için sunum yapmam gerekiyordu, konu serbest. Düşündüm ne olabilirdi. Tabii ki
futbolla bağlantılı bir şey olacaktı. Buldum! Futbolda holiganizm ve taraftar
grupları. İçine birazda ultras kültürü oh mis… Yaptığım araştırmaların
sonuçlarını ve edindiğim bilgileri sizlerle de paylaşmak istedim. İyi okumalar
dilerim.
Futbol tarih boyunca
hemen hemen bütün medeniyetlerde benzer biçimlerde boy gösterdikten sonra
bugünkü haline en yakın şeklini 17. yüzyılda İngiltere'de almıştır. Ülkemizde
futbolun ilk olarak 19. yüzyılın son çeyreğinde oynanmaya başladığı
bilinmektedir. Osmanlı döneminde Selanik'te yakılan ilk ateş, zamanla Bornova
çayırlarına kadar yayılmıştır.Ülkemizde ilk futbol takımı İngilizler tarafından
izmir’de kurulmuştur. Ardından Beşiktaş, Galatasaray ve Fenerbahçe kurulmuştur.
Dünya’da en çok izlenen
spor kuşkusuz futboldur. Fransız
sosyolog Boniface’e göre; futbol küreselleşmenin nihai aşamasıdır ve dünyada
futboldan daha evrensel bir olay bulunmamakta. Bir spor dalı olarak futbol, aynı zamanda
şiddet unsurlarının da sahnelendiği bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
Binlerce insanın futbol maçları nedeniyle meydana gelen olaylarda hayatını
kaybetmesine ve zarar görmesine neden olmuştur.
Bir zamanlar futbol
kaynaklı şiddet olayları sadece bir İngiliz hastalığı olarak yorumlanmış fakat
çok geçmeden bu hastalığın bulaşıcı olduğu görülmüştür. Futbol holiganizmi
sadece futbolun beşiği İngiltere’de değil Kara Avrupa’sında, Güney Amerika’da,
İtalya’da kendini göstermiş ülkemizde ise özellikle son yıllarda üzücü sonuçlar
doğurmuştur.
Taraftarlık
olgusu ve fanatizm
Futbol endüstrisinin en
önemli destekleyici faktörü ise taraftarlık olgusudur.
Bu noktada “fanatiklik”
ve “holiganlık” birbirinden ayrılması gereken unsurlardır.
Bir spor faaliyetini
doğrudan ya da televizyon gibi medya aracılığıyla izleyen kişiye seyirci;
takımına bağlı olan, onu ya da sporcularını takip eden, onlara olumlu duygular
besleyen, onları destekleyen ve futbolla ilgili arzularını bu şekilde
karşılayan kişiye taraftar denilmektedir. Bir şeye körü körüne bağlı, bağnaz;
kazanmak için her yolu meşru gören,
sporun estetiği ve güzelliğiyle ilgilenmeyen ve sadece sonuca bakan, tuttukları
takımın renklerini, marşlarını hastalık derecesinde önemseyen vb. davranış özelliklerini
gösteren kişiler ise fanatiktir. Holigan davranışı içinde
bulunanlar ise, genellikle takımına ölesiye bağlı olan, aynı zamanda, yıkıcı ve
şiddet içeren davranışlarda (vandalizm) bulunan fanatiklerdir. Holiganlar, her
ne kadar bir takıma bağlı gibi gözükseler de, takımın skoru veya başarısı onlar
için pek de önemli değildir. Holiganların amacı, sadece olay çıkartmaktır. Holiganların
genelde küçük el işleri ya da düşük sekreterlik işlerini yapan ya da işsiz ve
genellikle kökenlerinin işçi sınıfından geldiğini göstermektedir.
Bir zamanlar futbol
kaynaklı şiddet olayları sadece bir İngiliz hastalığı olarak yorumlanmış fakat
çok geçmeden bu hastalığın bulaşıcı olduğu görülmüştür. Futbol holiganizmi
sadece futbolun beşiği İngiltere’de değil Kara Avrupa’sında, Güney Amerika’da,
İtalya’da kendini göstermiş ülkemizde ise özellikle son yıllarda üzücü sonuçlar
doğurmuştur.
Ultras
eşit değildir holiganizm
Modern futbola karşı
olan, Paranın futbolu satın almasına karşı çıkan bir oluşum olan Ultras, Güney
Amerika ve Avrupa'daki bir çok destekçisiyle güncelliğini ve gücünü koruyarak
bugünlere gelmiştir ve hala da devam etmektedir. Aslında içinde bir kural
tanımazlık barındırsa da futbolu futbol olduğu için seven, futbolun para
öznesiyle bütünleşmesini engellemeye çalışırlar.
Ultra
hareketi denilen bu hareket 1950-1960 yılları arasında İtalya'da ortaya
çıkmıştır.Bu harekete mensup kişilere ''Ultras'' adı verilmiştir. Ultrasların
hayat görüşünü; ''Her Zaman Her Yerde Mümkün Olan En iyi Şekilde Takımı
Desteklemek'' sözüyle özetleyebiliriz.
Futbola ve takımlarına ilgi duyan insanlar
ultra grupları kurmuşlar ya da mevcut olan ultra gruplarına üye olmuşlardır. Genel
olarak Ultrasların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz.
-Genellikle belirli bir
politik görüşe sahiptirler. Bu görüş genelde faşizm derecesinde sert milliyetçilik,
''Aşırı sağcılık''tır. Fakat sol görüşe mensup gruplar da vardır. Bunların
başında İtalya'nın Livorno taraftarları gelir.
-Utraslar ''Endüstriyel
Futbol'' kavramına şiddetle karşı çıkarlar. Bu nedenle bir çok zengin
kulüpten de nefret ederler. Bu kulüplerin başında; Barcelona, Real Madrid, Chelsea
ve Manchester City gelir.
-Kulüp yöneticileriyle
de pek sıcak ilişkileri olduğu söylenemez. Futbol takımını esas kabul ederler. Onun
haricindekilere saygı duymazlar. Kulüpten gelen her hangi bir yardımı da kabul
etmezler.
-Ultraslar, tribün şovları, koreografiler ve deplasman organizasyonlarından dolayı oluşan giderleri kendi ceplerinden karşılarlar. Her hangi bir destek kabul etmezler. Takımları için, savundukları görüş için şiddete başvurmaktan çekinmezler. Bu durumdan dolayı da polisle araları pek de iyi sayılmaz. İki taraf arasındaki husumetten dolayı ''A.C.A.B'' (All Cops Are Bastards) klişeleşmiş sıkça söylenen bir söz haline gelmiştir.
-Ultraslar, tribün şovları, koreografiler ve deplasman organizasyonlarından dolayı oluşan giderleri kendi ceplerinden karşılarlar. Her hangi bir destek kabul etmezler. Takımları için, savundukları görüş için şiddete başvurmaktan çekinmezler. Bu durumdan dolayı da polisle araları pek de iyi sayılmaz. İki taraf arasındaki husumetten dolayı ''A.C.A.B'' (All Cops Are Bastards) klişeleşmiş sıkça söylenen bir söz haline gelmiştir.
Dünyadaki
en önemli ultras grupları
![]() |
Commanda Ultra 84 |
Commando Ultra 84.
Marsilya'da kurulmuştur. Fransa'da kendisinden sıkça söz ettiren bir gruptur.
![]() |
Bad Blue Boys |
Bad Blue Boys: Hırvatistan'da kurulmuşlardır. Dinamo Zagreb'i desteklerler.
![]() |
Grobari |
Grobari
: Sırbistan'da kurulmuştur. Partizan Belgrad takımını destekleyen gruptur.
İsimleri ''Mezar Kazıcılar'' anlamına gelmektedir. Aşırı sağcı bir görüşe
sahiptirler.
![]() |
As Roma Ultras |
As Roma Ultras: İtalya-Roma'da
kurulmuştur. İtalya'nın en etkin gruplarındandır.
![]() |
Lazio |
Riducibili Lazio :
İtalya-Lazio'da kurulmuşlardır. İsimlerindeki ''İrriducibili'' ''baş eğmeyen''
anlamına gelmektedir. Roma taraftarıyla arasındaki rekabet bir çok olaya sahne
olmuştur.
Delije: Kızıl
Yıldız takımının taraftar grubudur. O kadar meşhur olmuştur ki kulüpten daha
çok tanınırlar. Her Kızıl Yıldız taraftarı bu gruba üyedir, değilse de
olmak zorundadır. Olimpiakos'un Gate 7 isimli taraftar grubuyla
''Ortodoks Kardeşliği'' adını verdikleri bir kardeşlik kurmuşlardır.
Ultras kültürü futbola
şüphesiz ki bir çok şey katmıştır fakat bunun yanında bir çok şeyi de
götürmüştür. Bunların başında şüphesiz ki dostluk ve rakibe saygı vardır. Fakat
biz ne dersek diyelim ne anlatırsak anlatalım Ultraslar hep var olmuşlardır ve
var olmaya devam edeceklerdir.
Dünyada
holiganizmin sebep olduğu facialar
Futbol tarihindeki ilk
ve en dehşet verici şiddet olayları ile karşılaşan İngiltere, bu yüzden futbol
holiganizmi ile mücadeleye diğer ülkelerden önce başlamış, tedbirleri erken
almak zorunda kalmış ve bu alanda diğer ülkelere öncülük etmiştir.
Bradford Stadı Yangını
Ev sahibi Bradford
City, Lincoln City karşısında Football League Third Division (3.
Lig) şampiyonluğunu kutlama planı yapmıştır. İlk yarı sona ererken bir taraftar
elindeki sigarayı stadyum sıralarının altına düşürmesi sebebiyle sıraların
altındaki yığın bir anda alev aldı. 5 dakika içinde stadyumun bir kısmının
alevler içinde kalması ve taraftarların canlarını kurtarma telaşı nedeniyle
yangın 56 kişinin ölümüne 265 kişinin yaralanmasına sebep oldu.
Heysel Faciası
29 Mayıs 1985 günü
Brüksel’de Juventus ve Liverpool
arasında oynanacak Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası final maçının başlamasından
önce, Liverpool taraftarlarının İtalyanlara saldırması ve çıkan panik
sonucu bir duvarın çökmesi ve taraftarların tel örgülere sıkışması sebebiyle 38
İtalyan taraftar ve 1 Belçikalının öldüğü olaylar. Olaylarda 900 kişi
yaralanmıştır.

Thatcher'ın, "Önce
holiganizmi kendi içimizden temizlememiz gerekiyor. Bunda başarılı olursak,
gelecekte bir gün belki yeniden Avrupa kupalarına katılabiliriz" cümlesi,
Ada futbolunda gerçekleşen temizlik operasyonunun başlangıcı olarak kabul
ediliyor. "Ortaçağ arenası"na dönen statları yeniden bir oyun
alanına, "gladyatör"lere dönüşen seyircileri ise "tiyatro
seyircisi" haline getiren Thatcher, aldırdığı önlemler ve çıkardığı
yasalarla İngiliz futboluna yeniden saygınlık kazandırdı.
Hıllsbrough Faciası
15 Nisan 1989'da, Sheffield şehrinin takımı olan Sheffield Wednesday'in sahası Hillsborough Stadyumu'nda gerçekleşen kaza. Bu olayda tamamı Liverpool taraftarı olan 96 seyirci ezilerek ölmüş, 766 kişi ise yaralanmıştır. Olay, İngiltere ve dünya futbolunun en ölümcül ve en kötü kazasıdır.


Hillsborough
faciasından sonra Lord Taylor’un hazırladığı raporlar çerçevesinde İngiltere,
Sanayi Devriminden sonra Futbol Devrimini de gerçekleştirmiş, alınan tedbirler
yapılan uygulamalar ve futbola özgü çıkarılan kanunları ile Futbol
Holiganizminin üstesinden gelmiş, yeşil sahalardaki şiddet olaylarını en alt
seviyeye indirerek futbolu gerçek bir eğlence sektörüne dönüştürmüştür. Futbol
dünyasında yapılanlara kısa başlıklar altında bakacak olursak:
1- Futbol statlarının modernizasyonu
gerçekleştirilerek, bütün statlar koltuklu hale getirilmiş, tel örgüler
kaldırılmış, catering, tuvalet ve diğer servisler geliştirilerek stadyumlar
eğlence merkezi haline dönüştürülmüştür. Ayrıca, statların içi ve çevresi
kameralarla donatılarak güvenlik için alınan tedbirler artırılmıştır.
Böylelikle, ülkede futbola bakış açısında değişiklikler yaşanmış futbol sadece
işçi sınıfı ve düşük gelir grubundaki insanların oyunu olmaktan çıkarılmış,
orta sınıfın ve ailelerinde ilgisi çekilerek futbol bir endüstri haline
getirilmiştir
2-
Polisin futbol seyircisine karşı
uyguladığı metotlarında değişikliğe gidilmiş, sert ve katı tutumun yerini
pozitif yaklaşım almış, Ayrıca Ulusal İstihbarat Servisine bağlı olarak Futbol
İstihbarat Örgütü oluşturulmuş, sivil polisler holiganların arasına girerek
onlarla aynı hayatı paylaşmış ve toplanan veriler ışığında ülke içi ve dışında
oluşabilecek birçok olaya önceden müdahale edilmiştir

4- Futbol Seyircileri Kanunu, mahkemelere
futbolla ilgili şiddet olaylarına karışan kimselere İngiliz takımlarının ülke
dışında oynadığı maçlar sırasında İngiltere’den çıkış yasağı koyma ve bu
kişilere maç tarihinde belirlenmiş polis istasyonlarında bulunma zorunluluğu
getirebilme yetkisi vermiştir
5- Futbol Seyircileri Kanunu, mahkemelere
futbolla ilgili şiddet olaylarına karışan kimselere İngiliz takımlarının ülke
dışında oynadığı maçlar sırasında İngiltere’den çıkış yasağı koyma ve bu
kişilere maç tarihinde belirlenmiş polis istasyonlarında bulunma zorunluluğu
getirebilme yetkisi vermiştir.
6- Gerçektende yıllar içerisinde mahkemeler
tarafında uygulanan futbol maçlarından men cezalarının sayısı arttıkça, meydana
gelen şiddet olayların da önemli ölçüde bir düşüş meydana gelmiştir. İngiltere
de ülke içindeki şiddet olayları yok denecek kadar azalmış, özellikle 2000
tarihinden sonraki uluslararası turnuvalarda kötü nam sahibi İngiliz Holiganları
büyük olaylara karışmamışlardır.
Türkiye’de çok fazla
holiganizm olayı görülmese de 1967 Kayserispor- Sivasspor maçında yaşanmıştır. 17
Eylül 1967 yılında Kayserispor Stadyumu’nda çıkan olaylarda 43 kişi ölmüş. 600
kişi yaralanmıştır. Kayserispor taraftarlarının Sivasspor taraftarlarının
üzerine yürümeye başlamasıyla çıkan panikte 43 kişi ezilme ve havasızlık sonucu
hayatını kaybetmiştir. Olayların Sivas‘ta yayılması sonucu Sivas'ta yaşayan pek
çok Kayserilinin işyeri saldırıya uğramıştır. Çıkan olaylar
nedeniyle iki takıma da 17 maç saha kapama cezası verilirken takımların 5 yıl
boyunca aynı gruplarda futbol oynamaması kararı alınmıştır.

İngiliz holiganlar
genellikle genç ve işçi sınıfı mensupları olup erkeklik kimliklerini ortaya
koymak ve kargaşa çıkarmaktan haz duydukları için şiddete başvurmaktadırlar.
Türkiye’de ise eğitim ve gelir seviyesi düşük kişilerin yanında sosyal seviyesi
yüksek, VİP tribünü izleyicileri, kulüp yöneticileri, siyasi yetkililer ve
milletvekilleri dahi değişik boyutları ve yönleriyle futbol holiganizminin
içerisinde bulunmaktadırlar. O kadar ki, maç sırasında hakeme su şişesi
fırlatan daha sonrada tartaklayan bir milletvekili kendini ben Denizli Sporun
holiganıyım, takımımın haklarını korurum şeklinde savunabilmektedir.
Ülkemizde
futbol sahalarında görülen şiddetin başlıca sebeplerine gelince;
Ekonomik
ve sosyal hayattaki sorunlar, yerleşmiş spor kültürü eksikliği, mafyanın etkisi,
stadyumların yetersizliği, etkisiz güvenlik önlemleri ve polisin tutumu,
teknik direktörlerin, futbolcuların sorumluluğu, futbol federasyonu ve MHK, hakemler,
kulüp yöneticileri ve medya olarak özetleyebiliriz.
Okuduğum bölüm gereği algıda seçicilik yaparak tüm bu konular arasından medyanın holiganizme nasıl çanak tuttuğunu araştırdığımda oldukça şaşırdım. Yakın tarihte çok fazla olmasada geçmiş zamanlarda halkı kışkırtma ve galeyana getirmenin bir numarasında medyanın olduğunu gördüm. Şimdi sizlere bunlardan bir kaç örnek vermek istiyorum.


Okuduğum bölüm gereği algıda seçicilik yaparak tüm bu konular arasından medyanın holiganizme nasıl çanak tuttuğunu araştırdığımda oldukça şaşırdım. Yakın tarihte çok fazla olmasada geçmiş zamanlarda halkı kışkırtma ve galeyana getirmenin bir numarasında medyanın olduğunu gördüm. Şimdi sizlere bunlardan bir kaç örnek vermek istiyorum.


İnsanların bıçaklanmalarıyla, ölümleriyle sahada ki skoru bir tutan bir anlayış... Söylenecek fazla söz yok sanırım.
Her konuda geri olan bir ülkenin futbol konusunda da geri de olması gayet normal..
Her konuda geri olan bir ülkenin futbol konusunda da geri de olması gayet normal..
Bütün sorunlarımızı çözdüğümüz zaman spor ve futbol konusuna da kökünden çözeceğimizi umuyorum.
İyi haftalar dilerim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder